7 Kasım 2010 Pazar

Hahay


Gülmeyi unutan yaşlı gözlerim... diye başlayan bir şarkı vardı ya hani, bloğumu açar açmaz o şarkı dolandı dilime. Tesadüf değildi belki uzun zamandır bu kadar içten bu kadar dolu dolu gülmemiştim. İnanılmaz güzel, eğlenceli, esprilerin havada uçuştuğu bir haftasonu geçirdim.

Cumartesi gününe ablam ve onun alışveriş manyağı arkadaşıyla başladık. Alışveriş manyağı belki az bile gelir o bir çılgın o bir makine, aynı zamanda inanılmaz keyifli bir insan. Girmediğimiz mağaza, dükkan, pasaj, pazar kalmadı diyebilirim. Ardından Seyr-i Mardin sefası... Yorgunluğumuzu bir nebze atabildik o muhteşem görüntü güzelliğiyle. Çok çılgın insanlarla tanıştım orada, artık gülmekten nefes alamayacak duruma gelmiştim, eve gelene kadar da devam etti bu nefes alamama durumu. ''Yeter artık gülmek istemiyorum'' diye diye uykuya dalmışım.

Bugün sabah kahvaltımızı yapar yapmaz yine bir alışveriş turuna çıktık ve ta ki şimdiye kadar... Aman Allah'ım uzun zamandır zamanın su gibi akıp gittiğini göremiyordum. Evet zaman su gibi akıp gidiyor hep böyle gitmesi dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder